Ninjalar: Gizemli ve Efsanevi Suikastçılar
Rüzgârda uçuşan yapraktan daha sessiz, düşmanlarının korkulu rüyalarıdır. Gizemli silahları ve becerileriyle gölgelerde yaşayan suikastçılardır Ninjalar...
Ninjalar bundan sadece 150 yıl öncesine kadar etkin olan, dönemin yöneticileri tarafından suikast, casusluk gibi özel görevlerde kullanılan gizemli savaşçılardı. Gizemli dövüş teknikleriyle birçok suikast düzenlerdiler. Zamanla bu eski savaşçılar birer efsane haline geldi ve böylece Japonya dışındaki birçok ülkede de bilinmeye başlandılar.
Ninjalar, Japonya’da savaş dönemleri boyunca oldukça takdir görmüş kadim savaşçılardı. Bilinen ilk Ninjalar 15. yüzyılda eski Japon savaşları sırasında ortaya çıkmışlardı ama muhtemelen ihtiyaç duyulduklarında kullanılmak için savaştan önce de gizlice eğitiliyorlardı. Ninjalar bölgeden bilgi toplamak veya düşman harekâtını sabote etmek gibi gizli görevler üstlenirlerdi.
Shuriken |
Şimdiye kadar çoğumuz Ninjaları “Ninja” olarak tanısak da Japonya’da Ninjalar için daha geleneksel olan ve sessizce sıvışmak anlamına gelen Shinobi kelimesi kullanılır. Shinobiler, gizli savaş taktikleri üzerinde uzmanlaşmıştı. Düşmanlarının kâbusu olmuş ve bir o kadar da saygı görmüşlerdir. Gizli ve özel olarak üretilmiş silahlar kullanarak düşman bölgesine sızma ve casusluk üzerinde ustalaşmışlardı. Hedeflerini belirler ve sessizce görevlerini tamamlarlardı. Her türlü amaç ve görev için kullanabilecekleri silahları vardı. Shuriken, daha bilinen adıyla fırlatma yıldızları Ninjaların uzak saldırılar için kullandıkları silahlardandı. Ninja to, Wakizashi ve Tanto’yu ise yakın dövüş için kullanırlardı. Ninjalar aynı zamanda zehir ve ilaçlar konusunda da ileri düzeyde bilgiye sahiptiler. Hedeflerini uzak bir mesafeden ölümcül şekilde yaralamak için shurikenlerini zehirle kaplarlardı. Ölümcül darbeyi indiremeseler de silahlarının zehri ile düşmanlarını ölümcül bir sonla baş başa bırakırlardı. Shinobiler silahların ve işlerinin ustalarıydı.
Ninja to |
Bir Ninja zor bir durumda veya kötü bir pozisyonda kaldığında düşmanlarını şaşırtmak için içinde barut bulunan küçük patlayıcı toplar atarlardı. Patlamanın oluşturduğu ışık ve dumanın etkisiyle kaçışlarını gizlerlerdi.
Ninjalar kendi içlerinde yeteneklerine göre sınıflandırılmışlardı. Bir görev için Ninjalar gerektiğinde görevin zorluk derecesine göre hangi sınıftan Ninja seçileceğine karar verilirdi. En düşük seviyedeki Ninja sınıfı Genin olarak adlandırılırdı. Bu sınıftaki Ninjalar keşif ve gözcülük görevleri için kullanılır ve genellikle Japon halkının alt tabakasından gelen savaşçılardı. Chunin Ninjaları orta seviyedeki Ninjalardı. Bu seviyedeki Ninjalar daha çok üst seviyedekilerin yardımcıları olarak kullanılırdı. Chuninler, deneyimli ve becerileri gelişmişti ama henüz üst seviyeye ulaşamamış olanlardı. Son olarak Jonin Ninjaları. Ninjaların en üst seviyesindeki bu savaşçıların yetenekleri en üst seviyedeydi. Önemli ve yüksek zorluk seviyesine sahip görevleri üstlenir ve hedeflerini sessiz bir şekilde yok ederlerdi.
Ninjalar, ninjalık sanatı manasına gelen Ninjutsu dövüş sanatını kullanırlardı. Bu gizemli casus yeteneklerini, birçok özelleştirilmiş zorlu eğitim sayesinde kazanırlardı. Ninja denince çoğumuzun aklına siyahlara bürünmüş savaşçılar gelir. Fakat bazı manga ve animelerde Ninjaların sadece siyah değil aynı zamanda mavi, kırmızı gibi renklerde de çizildiğini görmüşüzdür. Bilinenin aksine Ninjalar kimliklerini gizlemek için siyah kıyafetler yerine halktan biri gibi giyinirlerdi. Kendilerini kolaylıkla tüccar, eski dönem iş adamı veya gezgin olarak gizleyebilirdiler. Aynı zamanda hipnotize teknikleri kullanarak insanlara istediklerini kolayca yaptırırlardı.
Elbette günümüzde bu eski savaşçılar da tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş durumda. Yine de Japonya’da Ninjalarla ilgili müzeler, Ninja gösterileri düzenlenen etkinlikler ve bir Ninja gibi etrafa shurikenler fırlatıp bir yerlere tırmanabileceğiniz mekânlarla veya anime, manga ve filmlerle bu efsanevi Ninja ruhu yaşatılmaya devam ediyor.